KAPA ÇENENİ VE DİNLE!

12 Ağustos 2013
Benim ilk kitabıma ilham veren, bizim ilk projemiz: "Zambezi nehrinin küçük dalgalanmaları" adında biz İtalyanlar'ın bir projesiydi. Zambiya insanlarına nasıl tarım yapacaklarını öğretecektik. Her neyse, Güney Zambiya'ya elimizde İtalyan tohumları ile inanılmaz güzellikteki Zambezi nehrinin aşağıya doğru aktığı vadiye vardık ve sonra yerel insanlara nasıl İtalyan domateslerini yetiştirebileceklerini öğrettik ve kabak ve... ve tabii ki yerel insanlar kesinlikle yaptığımız bu işle hiç ilgilenmediler, ardından gelip çalışmaları için ödeme yaptık ve bazı zamanlarda ortaya çıkmaya başladılar --Biz yerel insanlara şaşıp kalmıştık böyle güzel vadide, hiç tarımın olmamasına çok şaşırmıştık. Yerel insanlara "Neden hiç bir şey yetişmediğine" dair sormak yerine sadece: "Allah'a şükür, biz buradayız." dedik. --"Küçük bir zaman diliminde, Zambiya insanlarını açlıktan kurtarıyorduk"
Bunu denemeye batı Avustralya, Esperance'de başladım O zamanlar, doktoramı yapmaktaydım, 'Dayatma'(Patronizing) saçmalığından kaçış yolunu bulmaya çalışıyordumhani şu ne yapmanız gerektiğini söyleyen. Esperance'de ilk yılda yaptığım sadece sokaklarda yürümek oldu ve üç gün içinde ilk müşterimi kabul ettim, ilk kişiye yardım ettimbu kişi Maori'ydi(Yeni Zellanda yerlisi), garajındaki balık tütsülüyordu; bunu Perth'deki restoranlara satabilmesine yardım ettim, bi' düzen kurduk ve sonra başka bir balıkçı bana gelip dedi ki: "Maori'ye yardım eden sendin, değil mi? Bize de yardım eder misin?" Ve beş balıkçıya beraber çalışmaları üzerine yardım ettim ve yakaladıkları güzelim ton balığını Albany'deki konserve fabrikasına kilosu 60 cent'e satmak yerine; alıp bunları; sushi için Japonya'ya kilosu 15 dolardan vermenin yolunu bulduk. Çiftçiler benimle konuşup dediler ki:"Hey, sen onlara yardım ettin. Bize de yardımcı olur musun?" Bir yılda, 27 proje devam ettirdim, ve hükumet gelip bana sordu: "Bunu nasıl yaptın?" Nasıl yaptın bunu --?" Onlara dedim ki: "Ben çok, çok,çok zor bir şey yaptım" "Çenemi kapattım ve onları dinledim."
Füturistik bir dergide yıllar önce okuduğum çok hoş bir hikaye vardı. Bir grup uzman, toplanmış New York'un 1860'dan sonraki geleceği üzerine tartışıyorlar. 1860'da bir araya gelen, uzmanlar, 100 yıl sonra New York şehrine ne olacağı hakkında beyin fırtınası yapmış ve mütabık oldukları sonuç: New York şehri 100 yıl sonra olmayacak Neden? Çünkü baktıkları grafik diyor ki: Nüfus bu oranda artmaya devam ederse, New York etrafına bu nüfusu yerleştirmek için altı milyon ata ihtiyaçları olacak ve altı milyon atın oluşturacağı dışkı altından kalkılamayacak bir hal almış olacak. Zaten o dışkı içinde boğuldular. (Gülüşmeler) Yani 1860'da, insanlar sadece kirli teknolojiyi görmekteydiler bunun New York'un önünü keseceğini düşündüler.
Her neyse, girişimcilerle çalışmanın bir sırrı vardır. Öncelikle, onlara mahremiyet teklif etmek zorundasınız Aksi takdirde gelip sizinle konuşmayacaklardır. Sonra onlara kesinlikle adanmış, tutkuyla çalışmaya hazır olmalısınız ve ardından girişimcilik hakkındaki gerçeği onlara söylemek zorundasınız En küçük firmadan, en büyük şirkete kadar, üç şeyi gayet güzelce yapabiliyor olmalı: Fantastik olması gereken satılacak bir ürün, fantastik bir pazarlama yapmanız ve şahane finansal yönetime sahip olmanız gerekiyor. Bilin bakalım ne oldu? Henüz hiç bir insanoğlu ile tanışmadık ki yapıp, sattıktan sonra parasını kollayabilsinYok böyle birisi. O kişi daha doğmadı. Araştırıp durduk ve dünyanın 100 ikonik şirketini inceledik Carnegie, Westinghouse, Edison, Ford, bütün yeni şirketleri, Google, Yahoo. Bu tüm şirketleri dünyada başarılı kılan bir şey var ortak bir noktada buluştukları sadece tek bir şey: Hiçbirisi tek bir kişi tarafından başlatılmadı. Şimdilerde 16 yaşındakilere Northumberland'da girişimciliği öğretiyoruz ve derse başlarken Richard Branson'un otobiyografisinin ilk iki sayfasını onlara veriyoruz ve 16 yaşındakilerin görevi Richard Branson'un otobiyografisinin ilk iki sayfasında Richard kaç defa 'ben' kelimesini kullanmış ve kaç defa 'biz' kelimesini kullanmışsa altını çizmek. Hiç "Ben" kelimesini kullanmamış ve 32 defa "biz" kelimesini kullanmış Başladığında, yalnız değildi. Hiç kimse, yalnızken bir şirket kuramaz. Hiçbir kimse Öyleyse biz zümre oluşturabiliriz bir küçük iş tecrübesi olan kolaylaştırıcıların içinde bulunduğu kafelerde, barlarda oturan ve sizin adanmış arkadaşlarınız; size gidip, şu beyefendi için neler yaptıysa yapacak bu masalsı destanı anlatacak, "Neye ihtiyacın var?" diye size kim soracak "Ne yapabilirsiniz? Bunu başarabilir misiniz? Pekala, Satabilir misin? Paranı çekip çevirebilir misin?" -"Oh, hayır, Bunu yapamam." -"Bu iş için birini bulmamı ister misin?" Zümreleri harekete geçiriyoruz.'Teşebbüsü Basitleştirme'yi destekleyen gönüllülerden bir grup, kaynakları ve insanları bulmanıza yardım ediyor ve bir yerel insanların aklı ile bir mucize keşfettik ki: İnsanların kendi içindeki tutkuyu, enerjiyi ve hayal gücünü yakaladıkça kültürel ve ekonomik değişimi sağlayabilmeniz mümkündür.


0 yorum:

Yorum Gönder

 
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Kategoriler

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Günün Sözü

“Hayatının, yalnız sana ait olduğuna karar verdiğin gün senin dönüm noktandır. Özürler ya da bahaneler olmadan, dayanacak, güvenecek veya suçlayacak başka kimse de aramadan. Bu armağan senindir. Bu harika bir yolculuk ve onun kalitesinden sorumlu olan da sadece sensin.

İşte hayatın gerçekte o gün başlar.” - Bob Moawad


"Uzak ve imkansız gözüken bir şey, bir anda yakın ve mümkün olabilir" Tolstoy

Facebook Beğen

Share to Facebook Share to Twitter Stumble It Daha Fazla...

Ne Yapmalı?

Hürriyet

Bana Dair

"Hayat benim için bir mum değil. O, benim için sonraki nesillere devretmeden önce mümkün olduğu kadar parlak bir şekilde yakmak istediğim görkemli bir meşaledir!"
G.B. Shaw
Bana dair tek söyleyebileceğim şey "Evren Üniversitesi, Dünya Fakültesi, İnsan Olma Bölümünde halen öğrenci olduğum...
Ve en büyük isteğim: "Sevgi sarsın insanlığı!"

© 2010 Sen Ne İstiyorsun Betül? Design by Dzignine
In Collaboration with Edde SandsPingLebanese Girls