GÜL BAKALIM!!!

16 Temmuz 2013
İşte buldum! 

Ne istediğime dair bir şey buldum: “DÜNYA OKULU” adlı bir eğitim  kurmak! Hem de Uluslararası… Nasıl bir okul mu? Nasıl anlatayım? Çoook uzun sürer, en azından bir kısmı için fikir versin isterseniz John Hunter’ın yaptıklarını okuyun ya da videosunu izleyin. Her ne olursa olsun, şikayetleri bir kenara bırakıp önce evimizin önünü süpürdüğümüzde ve sorumluluklarımızı gerçekten yerine getirebildiğimizde niye olmasın? İmkansız diye bir şey yok! İmkansız olsun diye yaşamak var! Ne dersiniz?

Hadi buyrun:

“Bugün burada bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum Çok şanslı olduğumu hissediyorum. Bana aktarılan bu iyi duygulardan çok etkilenmiş durumdayım. Karım Leslie'ye seslendim ve dedim ki "Bildiğin gibi, bir çok iyi insan var çok fazla iyi şeyler yapmak için çaba harcayan Sanki "bir melekler topluluğunun ortasına inmiş" gibi hissediyorum. Bu gerçek bir duygu. Fakat artık konuşmama başlamalıyım -- saatin ilerlediğini görüyorum.

Ben bir devlet okulu öğretmeniyim, ve sizlerle müdüremiz ile ilgili bir hikaye paylaşmak istiyorum. Onun Adı Pam Moran Virginia, Albermarle İlçesinden, Blue Ridge Dağlarının eteklerinde. Ve kendisi bir hayli ileri-teknolojik bir amirdir. Akıllı yazı tahtaları kullanır, blog yazarlığı yapar, Tweet'ler, Facebook kullanır, kısacası bu ve benzeri ileri-teknolojinin araçlarını etkin kullanır. Hem bir teknoloji lideri, hemde bir eğitici liderdir. Fakat ofisinde eski ve yıkık dökük ahşap bir masa vardır-- yeşil boyası pul pul soyulmuş, hatta köhne denilebilecek bir masa. Ona dedim ki, "Pam, sen modern ve bunu en iyi şekilde hayatına yansıtan bir insansın. Bu eski masanın ofisinde olmasının sebebi nedir?"

Bana dedi ki, Bildiğin gibi ben Güney-Batı Virginia'da büyüdüm, Kırsal Virginia'nın kömür madenlerinin ve tarım alanlarının olduğu bölgesinde, ve bu masa büyük babamın mutfağında dururdu. Biz oyun oynamaktan döndüğümüzde, o da tarlayı sürmekten ve çalışmaktan döndüğünde her akşam masanın etrafında otururduk. Ve bir yandan büyürken, bir yandan çok şey öğrendim çok fazla kavrayış ve bilgelik bu masanın etrafında ortaya çıktı, Ben de onu bilgelik masası olarak adlandırmaya başladım. Büyük babam vefat ettikten sonra, bu masayı yanımda getirdim ve ofisime koydum, ve bana onu hatırlatıyor. Bana zaman zaman boş bir tablanın etrafında neler olabileceğini hatırlatıyor." Sizlere bahsedeceğim proje Dünya Barış Oyunu adını taşıyor ve aslında o da bir boş tabla. onu da 21.yy' ın bilgelik masası olarak düşünmek beni mutlu ediyor gerçekten.

Her şey 1977 yılında başladı Genç bir adamdım, ve üniversiteden bir ayrılıp bir geri dönüyordum. Ailem çok sabırlıydı, bir yandan da mistik arayışlarım doğrultusunda Hindistan'a ziyaretler gerçekleştiriyordum. Hindistan'dan en son döndüğüm zamanı hatırlıyorum -- uzun beyaz elbisemin içinde uzun bir sakal ve John Lennon gözlüklerimle, Babama demiştim ki, "Baba, galiba sonunda ruhsal aydınlanmaya ulaştım." Bana dedi ki, "İyi öyleyse, bulman gereken tek bir şey daha kaldı" Dedim ki "O nedir baba?" "Bir iş."  bana bir iş bulmam için yalvardılar bunun üzerine ben de okula başladım ve konum bir şekilde eğitim oldu deneysel bir eğitim programıydı Bu dişçilik de olabilirdi ama "deneysel" kelimesi içinde olduğundan kendimi katılmak için bir nevi zorunlu hissettim.

bir iş görüşmesine gittiğimde Virginia Başkent'te Richmond Devlet Okulu'nda üç parçalı bir takım elbise satın aldım --bu benim görüşme için verdiğim tavizdi, uzun sakal ve afro saçlarımla birlikte platform topuklu ayakkabılarım da dahil olmak üzere -- o zamanlar 70'lerdi-- içeri girdim, oturdum ve mülakatı gerçekleştirdik. Herhalde öğretmen kıtlığı yaşıyorlardı, çünkü amir, adı Anna Aro idi, Özel öğrenciler için öğretmenlik işini aldığımı söyledi. Çok şaşırmış ve sersemlemiştim, ayağa kalktım, ve dedim ki " Peki öyleyse, teşekkür ederim, ama ben şimdi ne yapacağım?" Özel eğitim fazla bilindik değildi. Kullanmak için çok fazla materyal yoktu. Ben de sordum, "Ne yapmalıyım?" Cevabı benim için bir şoktu. Beni sersemletti. Cevabı, o zamandan sonraki tüm kariyerim için kullanacağım şablonu oluşturdu.

Bana dedi ki, " Sen ne yapmak istiyorsun?" Bu soru zihnimi berraklaştırdı. Herhangi bir program direktifi yoktu, bir el kitabı mevcut değildi, özel eğitimde bu şekilde herhangi bir standart yoktu ve zihnimde öyle bir yer açtı ki, bundan sonra ben de öğrencilerim için kendi anlayışları doğrultusunda kendi anlamlarını çıkaracakları bir boş tabla oluşturmaya gayret ettim………………………….


Sizlere bahsetmek istediğim World Peace Game, Şu şekilde başladı: Oyun bir buçuk- iki metrelik bir kontrplak tahtanın üzerindeydi 1978 yılında, şehir içinde bir devlet okulundaydım. Afrika'daki çocuklar için bir ders hazırlıyordum. Dünyadaki bütün problemleri bu kontrplak tablanın üzerine yerleştirdik, ve ben dedim ki, bırakalım da çözsünler. Sadece konu anlatmak ya da kitap okumak istemedim. Onların konunun içine girmesini ve tüm benlikleri ile öğrenmeyi hissetmelerini istedim. Düşündüm ki, oyun oynamayı seviyorlar. Bir şeyler yapmalıyım -- interaktif olarak adlandırmadım çünkü 1978'lerde öyle bir terim yoktu -- ama düşündüğüm buydu. ve böylece oyunu yaptık, ve devamlı olarak gelişim gösterdi, 1.2 metreye 1.2 metrelik pleksiglas bir yapıya ulaşıncaya kadar. ve 4 adet pleksiglas katmanı var…………………

BARIŞ AŞKINA! GELECEK NESİLLER AŞKINA!


0 yorum:

Yorum Gönder

 
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Kategoriler

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Günün Sözü

“Hayatının, yalnız sana ait olduğuna karar verdiğin gün senin dönüm noktandır. Özürler ya da bahaneler olmadan, dayanacak, güvenecek veya suçlayacak başka kimse de aramadan. Bu armağan senindir. Bu harika bir yolculuk ve onun kalitesinden sorumlu olan da sadece sensin.

İşte hayatın gerçekte o gün başlar.” - Bob Moawad


"Uzak ve imkansız gözüken bir şey, bir anda yakın ve mümkün olabilir" Tolstoy

Facebook Beğen

Share to Facebook Share to Twitter Stumble It Daha Fazla...

Ne Yapmalı?

Hürriyet

Bana Dair

"Hayat benim için bir mum değil. O, benim için sonraki nesillere devretmeden önce mümkün olduğu kadar parlak bir şekilde yakmak istediğim görkemli bir meşaledir!"
G.B. Shaw
Bana dair tek söyleyebileceğim şey "Evren Üniversitesi, Dünya Fakültesi, İnsan Olma Bölümünde halen öğrenci olduğum...
Ve en büyük isteğim: "Sevgi sarsın insanlığı!"

© 2010 Sen Ne İstiyorsun Betül? Design by Dzignine
In Collaboration with Edde SandsPingLebanese Girls