NE SÖYLESEM BOŞ!

19 Temmuz 2013

Gece… Sessiz… Martı sesleri var çığıl çığıl penceremde… Yine çayım elbet yanımda… Bir yandan Şebnem Ferah söylüyor: “Okyanus”


“Ne söylesem boş... Ne söylesen...o da boş... Herkes kendi hayatının kitabını yazmak için var! Bu kadar..... “diye bir ses konuşmaya başlıyor benimle! Dinliyorum! Yer yer karıştırıyorum sesleri… ben mi O sesim, O’mu benim sesim… Bilmiyorum!
Yaşamak…. Sevmek, üzülmek, mutlu olmak, ağlamak, kızmak, bağırmak, gülmek…. Hepsi aslında bir kitabın sayfaları için mi o zaman! Her biri harfler mi, kelimeler mi, cümleler mi?....  Ve hatta nokta, virgül, ünlem, soru işareti mi?

Herkes kendi kitabını yazıyor, evet…  kendi kitabını… Kim memnun yazdıklarından… SEN…. bu yazıyı okuyan SEN… memnun musun kitabına  yazdıklarından?

Yazdıkların arasından  silmek istediğin bir şeyler var mı?....Ne var?Biliyor musun kitabına yazdığın her harf bir kere yazıldı mı silinmiyor!? Hiçbir silgi silemiyor yazdıklarını! Ondan bin düşünüp bi yazmak lazım(mı acaba!) Ya da amaaan sende deyip yaşamak mı olduğu gibi, geldiği gibi? Hangisi? Derin mevzuu…. (Kalemimin ucundan gelirse bi şeyler yazarım bi gün…)

Ne yazmak istiyorsun? Ve ne yazıyorsun? Hayat bu iki soru arasında bir oraya bir buraya gidip gelen sarkaç gibi! Bu sarkacın ucuna tutunmuş bir ordan bir buraya saçlarım uçuş uçuş tu ne güzel… Taa ki benden biri “Sen Ne İstiyorsun Betül? “ diye sormaya başlayınca bozuldu oyunum!

Küçük bir çocuğun masum hıçkırıklarıyla ağlamaya başladım! Ne yazdığımı bile anlayamadığım için, fark edemediğim için. Sanki başka bir dilde yazılmış gibi(ydi) benim kitabım! Sahi sen anlıyor musun kitabına yazdıklarını? Kalbim kırıktı, umutsuzdum, inanmıyordum mutluluğa…..

Ve gerçek yolculuğum o zaman başladı! Sadece bana ait olan yolculuğum ve bu yolculuğun kitabı… Gerçekten bana ait kitabımı işte o zaman yazmaya başladım. Ya da ne yazdığımı bilerek, anlayarak, fark ederek yazmaya başladım…  Bu nasıl bi şey? Anlatması kolay değil! Tuzlu ama tatlı, sıcak ama soğuk, uzak ama yakın ….. gibi.. Tüm tezatları içine barındıran bir oyunda hem yönetmen, hem senarist, hem oyuncu, hem kameraman, hem makyöz…. Hem…..
Ne kadar süre önceydi! Bilmiyorum! Bildiğim tek şey şu: “Ne söylesen boş… Boşuna nefesini tüketme! Ben kendi kitabımı yazıyorum! Ve biliyor musun ÇOK eğleniyorum…..Nokta!!!”

Eileen Caddy’den rasgele bir sayfa açtım şimdi, bakın ne yazıyor?
“Mucizelerin farkına var

Etrafında devamlı olan mucizelerin ve harika oluşumların farkına var. Günlük yaşamın sıradan şeyleri içinde kendini meşgul edip Benim mucizelerimi gözden kaçırmak çok kolaydır. Yaşam asla sıkıcı değildir; en heyecanlı şeylerle dolup taşarak akıp gitmektedir o.”

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Kategoriler

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Günün Sözü

“Hayatının, yalnız sana ait olduğuna karar verdiğin gün senin dönüm noktandır. Özürler ya da bahaneler olmadan, dayanacak, güvenecek veya suçlayacak başka kimse de aramadan. Bu armağan senindir. Bu harika bir yolculuk ve onun kalitesinden sorumlu olan da sadece sensin.

İşte hayatın gerçekte o gün başlar.” - Bob Moawad


"Uzak ve imkansız gözüken bir şey, bir anda yakın ve mümkün olabilir" Tolstoy

Facebook Beğen

Share to Facebook Share to Twitter Stumble It Daha Fazla...

Ne Yapmalı?

Hürriyet

Bana Dair

"Hayat benim için bir mum değil. O, benim için sonraki nesillere devretmeden önce mümkün olduğu kadar parlak bir şekilde yakmak istediğim görkemli bir meşaledir!"
G.B. Shaw
Bana dair tek söyleyebileceğim şey "Evren Üniversitesi, Dünya Fakültesi, İnsan Olma Bölümünde halen öğrenci olduğum...
Ve en büyük isteğim: "Sevgi sarsın insanlığı!"

© 2010 Sen Ne İstiyorsun Betül? Design by Dzignine
In Collaboration with Edde SandsPingLebanese Girls