"KADERİM!" SE ÇEKERİM!?

11 Temmuz 2013

Hayat Zor!


Kurban olmak! Evet o dönemlerde  kurban olmuştum. Kurban olmak için her şeye sahip oluyor ve her şeyi yapıyordum.  Kurban olmak…. Kaçış… kendinden.. hayattan…. Başka? Hadi hadi boş verin bunları!

 
Kurban olmak, sorumluluktan kaçmakmış aslında. En azından benim için öyleymiş. Sizi bilemem (SİZİ, SİZDEN DAHA İYİ KİMSE BİLEMEZ!)  Burda şunu belirtmeliyim; kurban derken hani şu eski Türk filmlerindeki sahneler gelmesin gözünüzün önüne.  Yani bir şey olmuyorsa, yapamıyorsam, kötü şeyler başıma geliyorsa, anlaşmazlıklarım, yolunda gitmeyen şeylerim varsa v.s kendime ve etrafa kızgınlık, olaylara kızgınlık, sisteme kızgınlık, acizlik ve değersizlik duygusunu derinden  hissetmek;  ama her şeye layığım, bu benim hakkım! diyerek de tüm bunları görmezden gelmiş bir şekilde sadece nefes almaya devam etmek! Dedim ya insanın kendine yalanlarını anlaması (pardon) kabul etmesi kolay değil diye!
Kurban rolü aslında kolay olan yol! Kendini kendine duyurmak için kolay bir yol! Kendini kendine duyurmak. Yürek lazım, cesaret lazım, azim lazım, kararlılık lazım…..  Öyle ya, bu rolü bıraktığın an, başka bir roldesin! Bilmediğin bir rol! Bilinmezlik korkutuyor(muş).

İlk yaptığım şey ya da yapmaya çalıştığım; hayatımın sorumluluğuna EVET demek oldu! Böyle başladı bendeki değişimler (sanki). Değişim yolculuğuma ilk adımı atma aşamalarım; “tokat” bir, sorumluluğumu kabul etmek ise iki! Kapkaranlık bir orman düşünün, bir ev var burda… Evin içi de karanlık, içerde eşyalar, sandıklar… Her yer farkında bile olmadığım bir sürü BENle dolu! Her şey kilitli, yargılarla, düşüncelerle, korkularla! Onlarca.. Belki de yüzlerce! Kimbilir(di)!


En çok arkasına saklandığım paravanım ne yaşıyorsam bunun benim kaderim olduğuydu. Bilirsiniz işte; her yaşanılan olayda “ Evet, bu benim kaderim” diyerek Allah’ın yarattığı en yüce varlık olan “BEN”e ne çok hakarette bulunmuşum meğer.

Sorumluluklarıma EVET dedim, dedim de bu öyle kolay bir EVET ol(a)madı! Hatta hala zaman zaman EVET demekte zorlanıyorum, o zaman soruyorum kendime “bu sana ne söylüyor?” diye. Sorumluluk demek, seçimlerin sonuçlarına ve bu sonuçlarla yaşamaya EVET demek aslında! “ Darel Rutherford seçimlerimizle ilgili ne güzel bir söz söylemiş: “Hayat seçimlerden ibarettir ve seçim yapmak kişinin kendini keşfetme sürecinin bir parçasıdır”. Aynen öyle, her seçim aslında yeni bir yol gibi ve bu yolda insan kendine ait başka bir beni de keşfediyor.

Sorumluluklara EVET demek, seçimlere ve dolayısıyla yaşanılan hayata da EVET demek. Seçimlerim! Burda şu çelişkiye düşüyordum hep! Kendi kendime kurban rolümü oynarken “Ama bunu yapamazdım ki, O(nlar) bana izin vermedi ki!, O(nlar) yaptırmadı ki!, O(nlar) söylemedi ki!, O(nlar) uyarmadı ki!” (uzayıp giden bir liste), bir sürü bahaneyi bir kenara bırakabilmekti.  

Burda kolay olmayan şey EVET, “O” öyle yaptı, “BU” böyle yaptı da, tüm bunlar olurken ““BEN” ne yaptım?”! diyebilmekti. Tamam, diyelim ki tüm bunlar olurken bir şekilde izin verdim, küçüktüm, güçsüzdüm, çaresizdim, bilmiyordum. Veya her neyse!
Niye tamam ben bunu seçtim artık başka seçeneğim yok diyerek o minicik evi daha da daralttım, içine sıkıştırdım kendimi!? Bana huzursuzluğumu, mutsuzluğumu fısıldayan BEN’e niye kulaklarımı tıkamıştım? Ya da niye “ayyy ne kadar mutluyum, iyiyim” diye eller havaya modunda ordan oraya zıplayıp durmuştum!? “Nasılsın?” diye sorulduğunda “Nasıl olayım, iyi diyelim iyi olalım. Hayat zor ….. “ söylemine niye sürekli dalmayı tercih etmiştim!? Madem bir şeyler huzursuz ediyordu beni ve ben bunu fark etmiştim, niye bir şeyler yapmamıştım!?
Şikayetlerim ve sızlanmalarım dilime dolanan şarkı gibi niye benimleydiler!?

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Kategoriler

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Günün Sözü

“Hayatının, yalnız sana ait olduğuna karar verdiğin gün senin dönüm noktandır. Özürler ya da bahaneler olmadan, dayanacak, güvenecek veya suçlayacak başka kimse de aramadan. Bu armağan senindir. Bu harika bir yolculuk ve onun kalitesinden sorumlu olan da sadece sensin.

İşte hayatın gerçekte o gün başlar.” - Bob Moawad


"Uzak ve imkansız gözüken bir şey, bir anda yakın ve mümkün olabilir" Tolstoy

Facebook Beğen

Share to Facebook Share to Twitter Stumble It Daha Fazla...

Ne Yapmalı?

Hürriyet

Bana Dair

"Hayat benim için bir mum değil. O, benim için sonraki nesillere devretmeden önce mümkün olduğu kadar parlak bir şekilde yakmak istediğim görkemli bir meşaledir!"
G.B. Shaw
Bana dair tek söyleyebileceğim şey "Evren Üniversitesi, Dünya Fakültesi, İnsan Olma Bölümünde halen öğrenci olduğum...
Ve en büyük isteğim: "Sevgi sarsın insanlığı!"

© 2010 Sen Ne İstiyorsun Betül? Design by Dzignine
In Collaboration with Edde SandsPingLebanese Girls